YAVAŞÇA – DOLANI DOLANI
Dolanı dolanı gelir ölüm yavaşça yavaşça Kalem alıp yaz derdimi gülüm yavaşça yavaşça Garip yüzüm gülmez oldu, gözüm…
Dolanı dolanı gelir ölüm yavaşça yavaşça Kalem alıp yaz derdimi gülüm yavaşça yavaşça Garip yüzüm gülmez oldu, gözüm…
Yaşamdan ölüme bir soluk yolda Bu isyanlar kime bu feryat kime Kuşların bile yuvası dalda Bu endişe niye…
Sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun? Yüreğine beni beni soruyor musun? Öyle yalnız yalnız kaldım biliyor musun? Türküler…
Aman… Bir güzel ki on yaşına girince Gonca güldür henüz açılır On birinde gonca diye koklarlar On ikide…
Yastadır ey deli gönül yastadır Yastadır ey deli gönül yastadır Gelir diye kulaklarım sestedir Gel yârim gel civanım…
Çatık kaşlarını indir yüzünden Bırak gözlerinin harı olayım İçinde solmasın şu yalan dünya Bırak da yarana merhem olayım…
Sevdan ile düştüm yaban ellere Dalıp çıktım ateşlere küllere Giyin demir çarık gel ardım sıra Dağlara, yollara, çöllere…
Sevdan yalnızlığı yendi Hasretler seni sevdirdi Türkü gözlüm senin sevdan İnan yüreğim tüketti Yarim (yar yar) şimdi neredesin…
Yarim senden ayrılalı Hayli zaman oldu gel gel Bak gözümden akan yaşlar Abu revan oldu gel gel Böyle…
Söyle bana nere gidem senden başka yarim mi var Gönlüm ateşlere kaldı yandım bittim harım mı var Kaldım…